SON DAKİKA
Hava Durumu

#Dr. Nihan Alkış

YENİŞEHİR YÖREM - Dr. Nihan Alkış haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Dr. Nihan Alkış haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Löseminin sessiz türünden korunmak için kan testi kritik önemde Haber

Löseminin sessiz türünden korunmak için kan testi kritik önemde

Kronik Miyeloid Lösemi hakkında detaylı bilgi veren VM Medical Park Bursa Hastanesi Hematoloji Uzmanı Dr. Nihan Alkış, "KML; kemik iliğinde kan oluşturan ana hücrelerden gelişen, olgunlaşmamış hücre birikimiyle seyreden yavaş ilerleyici bir kan ve kemik iliği hastalığıdır. Çoğu KML'li hücrede, 9. kromozomdan bir parçanın kopup 22. kromozoma gelmesi, 22. kromozomdan bir parçanın da 9. kromozoma gitmesi sonucu anormal protein üreten (BCR:ABL1 geni ve proteini) ve beyaz kan hücrelerinin kontrolsüz çoğalmasına yol açan genetik değişiklik (translokasyon) bulunur. Bu yeni gelişen anormal kromozoma, keşfedildiği şehre ithafen "Philadelphia kromozomu (Ph kromozomu)" adı verilmektedir. Hastalığa sebep olan bu anormal kromozom kodlarından esinlenilerek, her yılın Eylül ayının (9. ay) 22. günü Dünya KML Farkındalık Günü olarak anılmaktadır" diye konuştu. "Belirtiler halsizlikten karında dolgunluk hissine kadar uzanıyor" KML'de anormal şekilde kemik iliğinde artan beyaz kan hücrelerinin kansızlığa yol açabileceğini söyleyen Uzm. Dr. Alkış, bu durumun halsizlik, yorgunluk, nefes darlığı, baş dönmesi, çarpıntı ve kemik ağrıları gibi yakınmalara neden olduğunu belirtti. Dalak büyümesinin de sık görülen belirtiler arasında olduğuna dikkat çeken Uzm. Dr. Alkış, "Karın sol üst kısmında dolgunluk hissi veya yemeklerde erken doyma şikâyeti olabilir. Bazı hastalar kilo kaybı yaşayabilir. Ancak hastaların önemli bir kısmı herhangi bir şikâyet olmaksızın rutin kan tetkiklerinde lökosit yüksekliği tespit edilerek hekime yönlendirilir" dedi. "Tanı kan sayımı, kemik iliği incelemesi ve genetik testlerle tanı konuyor" KML tanısının rutin kan sayımı, periferik kan yayması, kemik iliği aspirasyon ve biyopsisi ile konduğunu aktaran Dr. Alkış, "Hastaların yaklaşık yüzde 90-95'inde Philadelphia kromozomu (t(9;22)) pozitif tespit edilir. Bu genetik inceleme, tanının doğrulanması açısından kritik öneme sahiptir" diye konuştu. "Modern yaklaşımlarla uzun sağkalım mümkün" Uzm. Dr. Alkış, KML'nin kronik, akselere (hızlanmış) ve blastik evre (akut lösemiye dönüşme) olarak üç safhada seyrettiğini belirterek, "Hastalar genellikle kronik evrede tanı alır ve bu dönemde süreçlerini ayaktan sürdürebilir. Düzenli takip edilmediğinde veya yanıt alınamadığında hastalık ilerleyerek akselere ve ardından blastik evreye geçebilir. KML'de hedefe yönelik "tirozin kinaz inhibitörleri" (imatinib, nilotinib, dasatinib ve bosutinib; bazı dirençli hastalarda ponatinib ve asciminib) ile uzun sağ kalım süreleri elde edilebilmektedir. Kök hücre nakli ise bazı dirençli olgularda önemli bir seçenektir" dedi. "Düzenli takip hayat kurtarır" Dr. Alkış, KML hastalarının düzenli kontrollerini aksatmamasının sürecin başarısında kritik önemde olduğunu vurgulayarak, "Erken tanı ve düzenli takip sayesinde hastalığın kontrol altında tutulması, yaşam kalitesinin korunması ve uzun dönem sağkalım sağlanabilir" ifadelerine yer verdi.

"İnatçı sırt ve bel ağrıları multipl miyelom işareti olabilir" Haber

"İnatçı sırt ve bel ağrıları multipl miyelom işareti olabilir"

Kemik iliğinde bulunan plazma hücrelerinden kaynaklanan multipl miyelom, tüm kanserlerin yaklaşık yüzde 1’ini, hematolojik kanserlerin ise yüzde 10’unu oluşturuyor. Genellikle ileri yaşlarda görülen bu hastalık, son yıllarda gençlerde de sık teşhis edilmeye başlandı. VM Medical Park Bursa Hastanesi Hematoloji Uzmanı Dr. Nihan Alkış, multipl miyelomun erken dönemde fark edilmesinin hastalığın gidişatında büyük önem taşıdığını vurguladı. "İnatçı sırt ve bel ağrılarını hafife almayın" Multipl miyelomun en sık görülen belirtisinin kemik ağrısı olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Nihan Alkış, "Özellikle bel, sırt ve kaburgalarda ortaya çıkan inatçı ağrılar, patolojik kemik kırıkları, açıklanamayan kansızlık ve böbrek yetmezliği bu hastalıkta sık karşılaşılan durumlardır. Bunun yanında, halsizlik, tekrarlayan enfeksiyonlar, sinir hasarına bağlı uyuşmalar ve kilo kaybı da önemli uyarıcı deliller arasında yer alır" dedi. "Risk gruplarında daha sık görülüyor" Hastalığın görülme riskini artıran faktörler hakkında bilgi veren Uzm. Dr. Alkış, "İleri yaş en önemli risk faktörüdür. Bunun dışında erkek cinsiyet, ailede miyelom öyküsü, kimyasal madde maruziyeti ve monoklonalgamopati (MGUS) varlığı da riski artırmaktadır" diye konuştu. "Tanı için kemik iliği biyopsisi gereklidir" Tanıda kullanılan yöntemlere değinen Uzm. Dr. Alkış, "Kan ve idrar testlerinde M proteini varlığı, görüntüleme yöntemlerinde kemiklerde görülen litik lezyonlar ve kemik iliğinde klonal plazma hücre artışı tanının temelini oluşturur. Bu yüzden tanı için kemik iliği biyopsisi mutlaka yapılmalıdır. Erken tanı, tedavinin başarısı açısından kritik öneme sahiptir" açıklamasında bulundu. "Erken tanı hastalığın seyrini değiştiriyor" Uzm. Dr. Nihan Alkış, sözlerini şu şekilde tamamladı: "Bel ve sırt ağrıları geçmeyen, nedeni açıklanamayan kansızlık ya da sık tekrarlayan enfeksiyon yaşayan kişilerin vakit kaybetmeden hematoloji uzmanına başvurması gerekir. Düzenli kontroller ve erken müdahaleler sayesinde hastalığın gidişatını değiştirmek mümkündür."

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.