SON DAKİKA
Hava Durumu

#Balıkesir

YENİŞEHİR YÖREM - Balıkesir haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Balıkesir haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

‘Kayapa-Yenişehir arasındaki fay hattına dikkat edilmeli’ Haber

‘Kayapa-Yenişehir arasındaki fay hattına dikkat edilmeli’

Jeoloji Mühendisi Aysun Aykan, 10 Ağustos'ta Balıkesir'in Sındırgı ilçesinde meydana gelen 6.1 büyüklüğündeki deprem sonrası bölgede 15 bini aşkın artçı sarsıntı yaşandığını belirtti. Aykan, Sındırgı Fayı'nda meydana gelen bu yoğun sarsıntıların ardından oluşan stres transferine dikkat çekerek, zaman zaman Sındırgı Fayı'nın batısında yer alan Gelenbe Fay Hattı üzerinde mikro depremler meydana geldiğini vurguladı. Son günlerde Gelenbe Fayı üzerinde 4.0 büyüklüğüne ulaşan depremlerin kaydedildiğini aktaran Aykan, bu fay hattının 6.0 ve üzeri büyüklükte depremler üretme potansiyeline sahip olduğunu söyledi. Kuzey-güney doğrultulu Gelenbe Fayı'nın, üzerindeki stresi kuzeye veya güneye doğru transfer ettiğini belirten Aykan, "Eğer stres kuzeye transfer olursa, Balıkesir şehir merkezinden geçen Gökçeyazı Fayı risk oluşturabilir. Güneye transfer olursa bu kez Manisa Kırkağaç çevresi tehlike altına girebilir" dedi. Aykan, Sındırgı Fayı'nın tamamının henüz kırılmadığını hatırlatarak, bölgede 6 ve üzeri büyüklükte bir depremin meydana gelme ihtimaline dikkat çekti. "Deprem fırtınasının uzun bir süre daha devam etmesi bekleniyor" ifadelerini kullandı. Bursa'nın tüm ilçeleri diri fay üzerinde Jeoloji Mühendisi Aykan, Bursa'nın neredeyse tüm ilçe sınırlarının diri fay hatları üzerinde yer aldığını belirterek, özellikle İznik-Mekece Fayı'nın 960 yıldır sessiz olduğunu ve en son 1065 yılında yıkıcı bir deprem ürettiğini hatırlattı. Ayrıca, Ankara, Kocaeli ve Eskişehir Teknik Üniversiteleri'nin ortak yürüttüğü çalışmalarla, Kayapa-Yenişehir arasında 95 kilometre uzunluğunda yeni bir aktif fay hattının tespit edildiğini açıklayan Aykan, bu hattın halen MTA'nın diri fay haritasında yer almadığını söyledi. Bursa'da 1855 yılında yaşanan ve "Küçük Kıyamet" olarak adlandırılan büyük depremin kente büyük zarar verdiğini hatırlatan Aykan, "Ulu Cami'nin iki kubbesi çökmüş, 150 caminin minareleri yıkılmış, şehirde yangınlar çıkmıştı" dedi. Ayrıca 1400 yılında Yenişehir çevresinde etkili bir başka büyük depremin yaşandığını da ekledi. (İHA) Aykan, 625 yıldır enerji biriktiren Bursa fay hattının büyük bir deprem üretme potansiyeli taşıdığını belirterek, "Bursa'nın, deprem riski yüksek illerimizden biri olduğunu unutmamalı, depreme karşı dirençli kent yapısı oluşturmak için hazırlıklarımızı bir an önce tamamlamalıyız" uyarısında bulundu.

Bursa organ bağışında yine zirvede Haber

Bursa organ bağışında yine zirvede

Balıkesir, Bilecik, Çanakkale ve Yalova illerini de kapsayan Bursa bölgesi, organ bağışında Türkiye liderliğini bu yıl da sürdürmeye devam etti. Tüm bölgeler arasında en fazla donör bildirimi yapan bölge olarak dikkat çeken Bursa bölgesi, bunun yanı sıra aile izni alma oranı ile de birinciliği göğüsledi. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Bursa İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Mustafa Çetin, Bursa Bölge Koordinasyon Merkezi’ne bağlı olarak 5 böbrek nakli merkezi, 3 karaciğer nakli merkezi, 1 kalp nakli merkezi ve 3 Göz Bankası/kornea nakli merkezi ile organ bağışı çalışmalarını sürdürdüklerini belirtti. Bursa bölgesinde son 5 yıl içerisinde 360’ü kadavradan, 755’i canlıdan olmak üzere 1.115 böbrek nakli gerçekleştirildiğinin altını çizen Uzm. Dr. Çetin, "Bunun yanı sıra 162’si kadavradan 247’si canlıdan olmak üzere 409 karaciğer nakli yapılmıştır. Ayrıca bölgemizde faaliyet gösteren göz bankası ve kornea nakli merkezlerinde 2020 yılından bu yana 1035 kornea temini yapılmış ve bunlardan 971’i bölgemizdeki kornea nakli merkezlerinde nakledilerek hastalarımıza yeniden umut ışığı olmuştur" dedi. "Organ bağışına duyarlı olalım" Bursa bölgesinin organ bağışında uzun yıllardır zirvede yer aldığına dikkat çeken Uzm. Dr. Çetin, "Bölgemiz 2025 yılı Ekim ayı itibariyle 10,5 pmp oranı ile yine zirvede yer almayı başardı. Bakanlığımız bu yıl organ bağış onaylarını e-Nabız uygulaması üzerinden online ortamda da yapılmasını mümkün hale getirdi. Bu düzenlemenin de bağışları arttırmasını umuyoruz. Bağışlanan her organ, bir hastanın hayata tutunmasını sağlıyor. Tüm vatandaşlarımızı bu organ bağışına duyarlı olmaya davet ediyorum" şeklinde konuştu. 3-9 Kasım Organ Bağışı Haftası’nda olarak ülke genelinde farkındalık etkinlikleri düzenlediğinin bilgisini veren Uzm. Dr. Çetin, son olarak hafta boyunca Bursa’da birçok etkinlik gerçekleştireceklerini sözlerine ekledi.

Erken teşhis için sokak lambaları pembe yanıyor Haber

Erken teşhis için sokak lambaları pembe yanıyor

Türkiye'de en sık rastlanan kanserler arasında yer alan ve her 8 kadından birinin hayatının bir döneminde karşılaştığı meme kanserinin riski artmaya devam ediyor. Tüm dünyada 20'li yaşlardan sonra her yaşta görülme ihtimali olan meme kanserinde yaş ilerledikçe risk artıyor. UEDAŞ, 2017 yılından bu yana Pembe Lambalar Projesi ile erken teşhisin hayati önemine dikkat çekiyor. Her yıl Ekim ayında sokakları pembeye büründürerek toplumsal farkındalık oluşturan şirket, bu yıl da İl Sağlık Müdürlüğü iş birliğiyle gerçekleştirilen projede, erken teşhisin hayat kurtarıcı rolünü vurguladı. Bursa, Balıkesir, Çanakkale ve Yalova’da 5 milyondan fazla kişiye kesintisiz enerji sağlayan UEDAŞ, her yıl farklı kurumlarla yaptığı iş birlikleriyle projeyi daha da güçlendiriyor. Pembe Lambalar, kadın sağlığı konusunda farkındalığı artırmayı ve erken teşhisin hayat kurtarıcı gücünü toplumun gündemine taşımayı sürdürüyor. Bu yıl İl Sağlık Müdürlüğü’nün iş birliğiyle gerçekleşen projede, sokak lambaları şehri pembe aydınlattı. Her 8 kadından birinde ortaya çıkan meme kanseri riski tüm dünyada giderek artıyor. 20’li yaşlardan itibaren özellikle ileri yaşlarda görülme ihtimali yüksek olan bu kanser türü için erken teşhis hayati önem taşıyor. UEDAŞ’ın Pembe Lambalar Projesi ise bu konuda yalnızca görsel bir etki oluşturmuyor, aynı zamanda kadınlara düzenli taramanın ve erken teşhisin tedavide sağladığı avantajları hatırlatıyor. Şehirdeki pembe ışıklar, güçlü bir sembol olarak toplumun hafızasında kalıcı bir iz bırakıyor. Pembe ışıklar hayat için yanıyor Projenin erken teşhis ve tedavi için önemine dikkat çeken UEDAŞ Genel Müdürü Cihangir Gençoğlu," Pembe Lambalar Projesi ile her Ekim ayında şehirlerimizi pembe ışıklarla aydınlatıyor, meme kanserine karşı toplumsal farkındalık oluşturuyoruz. Kadınlarda en yaygın kanser türü olan meme kanseri, her yıl milyonlarca yeni teşhisle küresel ölçekte ciddi bir sağlık sorunu olmayı sürdürüyor. Farklı noktalarda yanan pembe lambalar, erken teşhisin hayat kurtarıcı değerini hatırlatan güçlü bir sembol niteliği taşıyor. Ülkemizde meme kanserinin giderek yaygınlaşması, farkındalık çalışmalarını çok daha kritik hale getiriyor. Bu yıl İl Sağlık Müdürlüğü ile ortaklaşa yürüttüğümüz proje, aydınlatmaların kapsamını genişleterek daha fazla insana ulaşmamızı sağladı. Kadınların sağlıkla dolu geleceği için, farkındalığı artırmaya ve tarama oranlarını yükseltmeye yönelik çabalarımızı kararlılıkla sürdüreceğiz" şeklinde konuştu. Toplum sağlığı için erken teşhise vurgu Bursa İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Mustafa Çetin ise yaptığı açıklamada projenin yalnızca şehirlere renk katmadığını, aynı zamanda toplumun sağlık bilincini canlı tuttuğunu belirterek, "Pembe Lambalar, kadınlara meme kanserine karşı dikkatli olmayı ve düzenli taramanın hayati önemini hatırlatan sessiz bir çağrı niteliğinde. Şehir siluetine yayılan pembe aydınlatmalar farkındalığı güçlü bir simgeye dönüştürüyor. Meme kanseri erken teşhis edildiğinde tedavi başarısı son derece yüksek bir hastalıktır. Bu yüzden kanser tarama çalışmaları son derece önem kazanmaktadır. İlimizde bulunan 13 sağlıklı hayat merkezimiz bünyesinde yer alan ve kısa adı KETEM olan Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezlerinde 40-69 yaş arası kadınlara ücretsiz mamografi hizmeti verilmektedir. Bu merkezlerimizde kanser taramalarını gerçekleştiren vatandaşlarımız arasında şüpheli belirtiler tespit edilenler hızlıca tedavi merkezlerine sevk edilmekte ve böylece ciddi bir yük altına girmeden kanserden kurtulma şansı elde etmektedir. UEDAŞ ile birlikte yürüttüğümüz bu proje ile amacımız, erken teşhisin değerini çok daha geniş kesimlere ulaştırmak ve kadınları harekete geçirmek" dedi.

Oğlu için 2 yıldır adalet mücadelesi veriyor Haber

Oğlu için 2 yıldır adalet mücadelesi veriyor

Bursa'dan Balıkesir'e çalışmak için giden 18 yaşındaki Bünyamin Balcı, sabah saatlerinde kendini kötü hissedince yürüyerek gittiği hastanede 2 saat içinde hayatını kaybetti. Ailesi, hastanede "müdahalede geç kalındığını" ve "yanlış ilaç uygulandığını" öne sürerek suç duyurusunda bulundu. Olayın üzerinden 2 yıl geçmesine rağmen adalet arayışı sürerken, hastanenin el değiştirmesiyle sorumlulara ulaşılamayacağı endişesi büyüyor. Ailenin tek isteği adaletin yerini bulması için Sağlık Bakanlığı'ndan çıkacak soruşturma izni. Yürüyerek girdi, tabutu çıktı Bursa'nın Kestel ilçesinde yaşayan Bünyamin Balcı, çalışmak üzere gittiği Balıkesir'de 18 Ağustos 2023 sabahı kendini kötü hissedince saat 09.45 sıralarında yürüyerek Balıkesir Özel Sevgi Hastanesi'ne başvurdu. Yanında bulunan iş arkadaşı, Balcı'nın uzun süre bekletildiğini, müşahede odasında ilaç uygulandığını, ardından film çekimine götürülürken baygınlık geçirdiğini ve kalbinin durduğunu söyledi. Saat 11.30'da genç için ölüm belgesi düzenlendi. Hastane yetkilileri Balcı'nın hastaneye baygın geldiğini iddia etse de ortaya çıkan güvenlik kameraları görüntüleri iddiaları yalanladı. Adli Tıp: "Alerjik reaksiyon olabilir" Olayın ardından aile, 22 Eylül 2023'te hem Balıkesir Cumhuriyet Başsavcılığı'na hem de Balıkesir İl Sağlık Müdürlüğü'ne başvurdu. İl Sağlık Müdürlüğü, "ihmal bulunmadığı" gerekçesiyle dosyayı kapattı. Ancak 17 Şubat 2025 tarihli Adli Tıp İhtisas Kurulu raporunda, ölümün "kas içine uygulanan ağrı kesici ve kas gevşetici ilaçlara bağlı alerjik reaksiyon (anaflaksi)" sonucu meydana gelmiş olabileceği değerlendirildi. 2 yıl geçti, hastane el değiştirdi Rapordan sonra savcılık, 13 Mart 2025'te dosyayı Sağlık Bakanlığı Mesleki Sorumluluk Kurulu'na gönderdi. Ancak halen soruşturma izni çıkmadı. Bu süreçte hastane el değiştirirken, sorumlu olduğu iddia edilen birçok personelin görevden ayrıldığı öğrenildi. Aile endişeli: "Sorumlular tespit edilemeyecek" Acılı baba Serkan Balcı, "Oğlumuzun ölümünde ihmal ve kusur varsa sorumluların tespit edilmesini ve cezalandırılmasını istiyoruz. Hastanenin el değiştirmesiyle bu kişilere ulaşılamayacağından korkuyoruz. Her geçen gün acımız taze kalıyor" diyerek yetkililere çağrıda bulundu.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.