SON DAKİKA
Hava Durumu

#Akciğer Kanseri

YENİŞEHİR YÖREM - Akciğer Kanseri haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Akciğer Kanseri haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Cerrahi işlem gerektirmeyen modern teşhis: 'EBUS' Haber

Cerrahi işlem gerektirmeyen modern teşhis: 'EBUS'

EBUS’un modern tıbbın sunduğu en gelişmiş tanı tekniklerinden biri olduğunu belirten Medicana Bursa Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Burgazlıoğlu, "EBUS, bronkoskopi cihazının ucuna yerleştirilen özel ultrason probu sayesinde akciğerlerin iç yapısını ve çevresindeki lenf bezlerini detaylı şekilde görüntülememizi sağlar. Klasik bronkoskopi ile ulaşamadığımız derin bölgeleri bu yöntemle değerlendirebiliyor ve gerektiğinde biyopsi alarak kesin teşhise ulaşabiliyoruz. Böylece pek çok hastada cerrahi işleme gerek kalmadan teşhis koymak mümkün oluyor" dedi. Dr. Burgazlıoğlu, EBUS’un özellikle, akciğer kanseri şüphesi olan hastalarda teşhis ve evreleme esnasında kullandığını ifade ederek diğer teşhisleri ise şu şekilde sıraladı; "Görüntüleme yöntemlerinde lenf bezi büyümesi tespit edilen olgular. Sarkoidoz, tüberküloz gibi hastalıkların teşhisi, Nedeni bilinmeyen mediastinal (göğüs içi) kitlelerin değerlendirilmesi gibi işlemlerde kullanılmaktadır. İşlem, hastaya konfor sağlayacak şekilde sedasyon veya hafif anestezi altında gerçekleştirilmektedir. Ağız yoluyla ilerletilen bronkoskop yardımıyla hedef bölge ultrason eşliğinde görüntüleniyor ve ince bir iğne ile doku örneği alınıyor. Ortalama 30-45 dakika süren işlem sonrası hastalar birkaç saat dinlendirilip aynı gün taburcu olabiliyor." EBUS’un en önemli avantajının cerrahi girişim gerektirmemesi olduğunu vurgulayan Dr. Burgazlıoğlu, "Radyasyon içermediği için güvenli bir yöntemdir. Teşhis başarısı oldukça yüksektir ve komplikasyon oranı son derece düşüktür. Hastalarımızın büyük bir kısmı işlem sonrası günlük hayatlarına hızla dönebilmektedir. EBUS sonrası iyileşme sürecinin oldukça rahat geçirilmektedir. Boğazda hafif ağrı veya ses kısıklığı olabilir. Ancak kısa sürede kendiliğinden geçer. Hastalar genellikle ertesi gün normal yaşamlarına dönebilmektedir" diye konuştu. EBUS’un günümüzde göğüs hastalıkları alanında teşhis doğruluğunu artıran, hastalar için ise cerrahi müdahaleyi azaltarak konfor sağlayan önemli bir teknoloji olduğunu belirten Dr. Burgazloğlu, "Medicana Bursa Hastanesi’nde bu avancer yöntemi deneyimli ekibimizle güvenle uyguluyoruz. Amacımız, hastalarımıza en doğru tanıyı en konforlu şekilde sunmak" diyerek sözlerini tamamladı.

Tematik Kahve Günleri’nde kanser araştırmaları konuşuldu Haber

Tematik Kahve Günleri’nde kanser araştırmaları konuşuldu

BUÜ Rektörlük A Salonunda gerçekleştirilen etkinliğe Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İrfan Kırıştıoğlu, AR-GE Koordinatörü Prof. Dr. Esra Karaca, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. N. Funda Coşkun, alanında uzman konuşmacılar ile akademik ve idari personelin yanı sıra öğrenciler de katıldı. "Kanser tedavisi sosyal alanları kapsamalı" BUÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İrfan Kırıştıoğlu, kanser tedavisinin geçmişten bugüne tümörün çıkarılmasından genetik seviyeye inen spesifik tedavilere doğru evrildiğini belirterek, bu dönüşümün multidisipliner yaklaşımı zorunlu kıldığını ifade etti. Prof. Dr. Kırıştıoğlu, büyük bilimsel çabaya rağmen bazı kanser türlerinde başarı oranlarının hala düşük olduğunu, bu nedenle yaklaşımın cerrahi ve ilacın ötesinde; hastanın psiko-sosyal durumu, yaşam kalitesi, yapay zeka ve biyosistem mühendisliği gibi teknolojik ve sosyal alanları da içermesi gerektiğini vurguladı. Çevresel faktörler akciğer kanseri sıklığını artırıyor BUÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Funda Coşkun ise kanser konusunun yıllar geçse de önemini koruduğunu ve çok etmenli yapısı nedeniyle görülme sıklığının artmaya devam ettiğini söyledi. Özellikle kendi alanı olan göğüs hastalıkları ve akciğer kanserine değinen Prof. Dr. Coşkun, Bursa'nın sanayi ile iç içe olması, hava kirliliği ve tütün tüketiminin yüksek olması gibi çevresel etmenler nedeniyle bölgede akciğer kanseri prevalansının yüksek olduğunu aktardı. Dekan Coşkun, kanserle mücadelede koruyucu hekimlik, yenilikçi tanı aşamaları ve tedavi yolaklarına destek sağlamanın önemini vurgulayarak, bu alanda biyoloji, fizik, kimya, mühendislik gibi tüm disiplinlerin iş birliğine ihtiyaç duyulduğunu belirtti. "BUÜ, disiplinlerarası iş birliğini güçlendiriyor" AR-GE Koordinatörü Prof. Dr. Esra Karaca da etkinliklerin temel amacının, akademisyenler ve dış paydaşlar arasında yeni iş birliklerini ve geleceğe yönelik proje fikirlerini ortaya çıkarmak olduğunu vurguladı. Katılımcılardan geri dönüşleri takip ettiklerini ve memnuniyet düzeyinin oldukça yüksek olduğunu belirten Karaca, Bursa'nın bir sanayi şehri olmasının ve üniversitedeki geniş araştırma yelpazesinin kendilerine tema belirleme ve sanayicilerin ilgisini çekme konusunda avantaj sağladığını dile getirdi.

Uzm. Dr. Alkan: "Kadınlarda akciğer kanseri görülme oranı artıyor" Haber

Uzm. Dr. Alkan: "Kadınlarda akciğer kanseri görülme oranı artıyor"

VM Medical Park Bursa Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Serap Ket Alkan, kadınlarda akciğer kanseri risk faktörleri ve korunma yolları hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Kadınlarda sigara içiciliğinin ve pasif içiciliğin artmasıyla birlikte, akciğer kanseri görülme oranının da giderek yükseldiğini belirten Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Serap Ket Alkan, "Artık akciğer kanseri yalnızca erkeklerde değil, kadınlarda da en sık görülen kanser türlerinden biri haline gelmiştir. Kadınların sigara dumanındaki zararlı maddelere karşı daha duyarlı olması, hastalığın kadınlarda daha erken ve hızlı seyretmesine neden olmaktadır" diye konuştu. "Kadınların hava yolları daha hassas" Kadınların fizyolojik yapıları gereği sigaranın zararlı etkilerine karşı daha duyarlı olduklarını belirten Uzm. Dr. Alkan, "Kadınların hava yolları erkeklere göre daha dar olduğu için sigara dumanındaki toksik maddelere karşı çok daha hassastırlar. Ayrıca östrojen hormonunun yüksekliği, vücuttaki DNA onarım mekanizmasını yavaşlatır ve bu da sigaranın kansere yol açan etkilerini artırır" dedi. "Pasif içicilik de riski üç kat artırıyor" Sigara içmeyen kadınların da pasif içicilik yoluyla akciğer kanseri riski altında olduğunu vurgulayan Uzm. Dr. Alkan, "Evde veya iş yerinde sigara dumanına maruz kalmak, akciğer kanseri riskini üç kata kadar artırabiliyor. Bu nedenle yalnızca sigara içenlerin değil, dumanın solunduğu ortamlarda bulunan herkesin kendini koruması gerekiyor" ifadelerini kullandı. "Erken tanı tedavi başarısını artırır" Akciğer kanserinin sinsi ilerleyen bir hastalık olduğunu belirten Uzm. Dr. Serap Ket Alkan, "Uzun süren öksürük, nefes darlığı, göğüs ağrısı, ses kısıklığı gibi belirtiler asla göz ardı edilmemelidir. Erken tanı sayesinde hastalık cerrahi veya diğer tedavi yöntemleriyle tamamen kontrol altına alınabilir. Erken evrede tespit edilen akciğer kanseri hastalarında tedavi başarısı çok yüksektir" dedi. "Sigarayı bırakmak en etkili korunma yoludur" Sigarayı bırakmanın ve dumanla teması kesmenin, akciğer kanseri riskini önemli ölçüde azalttığını vurgulayan Uzm. Dr. Serap Ket Alkan, sözlerini şöyle tamamladı: "Kadınlarda sigarayı bıraktıktan sonra akciğerin iyileşme süreci daha hızlıdır. Pasif içicilikten korunmak, kapalı alanlarda sigara dumanına maruz kalmamak ve düzenli sağlık kontrollerini yaptırmak hayat kurtarır. Unutmayın, akciğer kanseri önlenebilir bir hastalıktır. Erken farkındalık, yaşam kurtarır."

Akciğer kanserine karşı 3B kuralı! Haber

Akciğer kanserine karşı 3B kuralı!

Akciğerdeki hücrelerin kontrol dışı ve dengesiz biçimde çoğalması sonucunda oluşan tümörlerin, akciğer kanseri olarak ifade edildiğini belirten Göğüs Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Celalettin Kocatürk, “Hastalıkla mücadele etmenin ön şartı, yenilgiyi kabul etmemektir. Tanı ve tedavi süreçlerinde doktorunuzun verdiği tüm talimatlara uymanız, doktor randevularına aksatmadan katılım göstermeniz son derece önemlidir” dedi.  Kanser tanısı sonrası durumu kabullenmekte zorlanmanın, üzülmenin, nedenler aramanın, geçmişi sorgulamanın ve hatta depresyon, panik atak ve aşırı kaygı gibi duygu durum bozuklukları yaşamanın normal olduğunu vurgulayan Medicana Ataşehir Hastanesi Göğüs Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Celalettin Kocatürk; “Tedavi süreci ile birlikte, tedavi yöntemlerinin fiziksel negatif etkisi de size kendinizi kötü hissettirecektir. Fakat unutmayın, bunların hepsi normal. İlkin, aklınızdan şunu çıkarmayın, yalnız değilsiniz! Geçmiş, geçmişte kaldı. Geleceğinizi şekillendirmeye bugünden başlayacaksınız. Akciğer kanseri tedavi süreci boyunca hem fiziksel hem de mental sağlığınızı korumaya yönelik çeşitli aksiyonlar almanız son derece faydalı olacaktır. Hastalığın ve tedavinin üzerinizdeki olumsuz etkilerini azaltmak, beden ve ruh arasında uyum yakalamak, vücudunuzu ve psikolojinizi güçlü kılmak ile işe başlayacağız ”dedi.  Hastalık psikolojisine girmeyin  Kanserde psikolojik desteğin son derece önemli ve hatta zaruri olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Kocatürk; “Depresyon ya da kaygı bozukluğu ile tek başınıza mücadele etmek zorunda da değilsiniz. Mutsuz hissediyorsanız ve tek başınıza duygu durumunuzu toparlayamıyorsanız profesyonel destek alabilirsiniz. Önemli bir diğer seçeneğiniz ise kanser destek mekanizmaları. Kanser destek gruplarına katılmanız psikolojik uyumlanma sürecinize olumlu etki edecektir. Sizi güçsüzleştirdiğini düşündüğünüz hastalığın aslında sizi farklı pek çok perspektiften güçlendirdiğini aklınızdan çıkarmayın” dedi  Prof. Dr. Celalettin Kocatürk şu önemli uyarılarda bulundu;  “Ölüme en çok sebep olan kanser; Akciğer kanseridir.  Akciğer kanserine en sık neden olan; sigara ve tütün ürünleridir.  Sigara içmeyen bir kişide akciğer kanseri gelişme riski, yüzde 1’den az iken, çok yoğun içen birinde ise yüzde 30’da yakındır.  Birçok hastada erken dönemde hiçbir şikayet olmayabilir.  İki haftadan uzun süren öksürük, kanlı balgam, geçmeyen göğüs ağrısı varsa mutlaka doktora başvurulmalıdır.  Bir şey çıkarsa korkusuyla doktora gitmeme fikri çok yanlıştır.  Erken evrede tanı koymak çok önemlidir (Evre 1A’da kurtulma şansı yüzde 90, Evre 4B’de ise yüzde 5’ den azdır)”  Akciğer kanserinden korunmak için 3B kuralı;  “Başlama: Tütün ve tütün ürünlerine hiç başlamayın.  Bırak: Böyle bir alışkanlığınız varsa, isterseniz bırakabilirsiniz. İçmeyince ölmezsiniz ama devam ederseniz içtiğiniz her sigara ile ölüme daha çok yaklaşırsınız.  Başvur: 50 yaşın üzerinde ve 20 paket/yıldan fazla sigara içtiyseniz yüksek riskli gruptasınız; Akciğer Kanseri Tarama Programına katılmak için Göğüs Hastalıkları veya Göğüs Cerrahisi Uzmanına başvurmalısınız. Akciğer kanseri ile mücadele psikolojiye dikkat çeken Prof. Dr. Kocatürk, ''Hastalıkla mücadele etmenin ön şartı, yenilgiyi kabul etmemektir. Kanserde psikolojik destek, son derece önemli ve hatta zaruridir. Depresyon ya da kaygı bozukluğu ile tek başınıza mücadele etmek zorunda da değilsiniz. Mutsuz hissediyorsanız ve tek başınıza duygu durumunuzu toparlayamıyorsanız profesyonel destek alabilirsiniz. Önemli bir diğer seçeneğiniz ise kanser destek mekanizmaları. Kanser destek gruplarına katılmanız psikolojik uyumlanma sürecinize olumlu etki edecektir'' şeklinde konuştu. Prof. Dr. Kocatürk, tanı ve tedaviye müteakip doktorun verdiği tüm talimatlara uymanın ve doktor randevularına aksatmadan katılım göstermenin son derece önemli olduğunun altını çizdi.”

“Akciğer kanseri sinsi ilerliyor” Haber

“Akciğer kanseri sinsi ilerliyor”

Kanser, en basit şekli ile hücrelerin anormal ve kontrolsüz bir şekilde büyüyerek vücut dokusunu tahrip etmesi olarak tanımlanıyor. Günümüzde bilinen 200’den fazla kanser türü bulunuyor ve bunlar varasında yer alan akciğer kanseri, tüm dünyada kanser kaynaklı ölümlerin en yaygın nedeni olarak öne çıkıyor.  Sigara tüketiminin hastalığın oluşumunda en önemli faktörlerden olduğu akciğer kanserinin erken evrede yakalanması durumunda tedavi şansının yükseldiğini söyleyen Medline Adana Hastanesi İç Hastalıkları ve Tıbbi Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Veysel Haksöyler, özellikle 15 yıldan daha uzun süre günde 1 paket sigara içen ya da sigarayı bırakmasının üzerinden 15 yıl geçmemiş olan kişilerin, yılda bir kez düşük doz bilgisayarlı tomografi ile her yıl akciğer kanseri taraması yaptırmalarını önererek önemli bilgiler verdi.  En büyük risk faktörü sigara  “Sigara ve tütün ürünleri tüketiminin akciğer kanserinde en büyük risk faktörü olduğunu kaydeden Haksöyler, “Bu hastalık hiç sigara kullanmamış bireylerde de görülmektedir. Ancak yapılan araştırmalar, bizlere günde 1 paketten fazla sigara kullanan bireylerin hiç içmeyenlere göre 25 kat daha fazla akciğer kanserine yakalanma riski altında olduğu gösteriyor” diyerek sigara içmeyen ancak sigara dumanına maruz kalan pasif içicilerin de riskli grupta yer aldıklarını vurguladı.  Geçmeyen öksürüğe dikkat!  Doç. Dr. Haksöyler, “Genellikle sessizce ilerleyen akciğer kanserinin en önemli belirtileri arasında yer alan öksürük, çoğunlukla başka nedenlere bağlı olduğu düşünüldüğü için genellikle pek önemsenmez. Ancak 2 haftadan uzun süren, giderek artan ve nedeni belirlenemeyen inatçı öksürük, akciğer kanserinin en belirgin göstergesi olarak bilinmektedir. Bununla birlikte balgamda kan görülmesi, balgam renginin koyu kahverengi olması da akciğer kanserini işaret eden ciddi belirtiler arasındadır” dedi.  Genellikle tesadüfen fark ediliyor  İnatçı ve geçmeyen öksürük dışında, nefes darlığı, kanlı balgam, ateş, ses kısıklığı, yüz ve boyunda şişme, omuz ve kol ağrısı, sırt ağrısı ve yutma güçlüğü gibi bulguların da bu hastalığın öne çıkan belirtileri arasında yer aldığını anlatan Haksöyler, yine pek çok nedenden kaynaklanabilen göğüs ağrısının da akciğer kanseri açısından ihmal edilmemesi gereken önemli bir işaret olabileceğini söyleyerek bu hastalıkta erken tanının çoğu zaman başka bir sorun nedeniyle yapılan kontroller sırasında tesadüfen konduğunun altını çizdi.  Tedavi seçenekleri değişiyor  Akciğer kanserinde tedavinin planlanmasında en önemli kriterlerin kanserin tipi ve evresi olduğunu kaydeden Haksöyler, “Uygun hastalarda cerrahi yöntemlerle kanserin bulunduğu akciğer veya akciğerin kanserli bölümü çıkartılabilir. Ancak cerrahi yöntem için elverişli olmadığı düşünülen vakalarda ise kemoterapi ve radyasyon tedavisi seçenekler arasında yer alır” diyerek bunların yanı sıra uygun hastalarda immünoterapi ve akıllı ilaçlar gibi yeni tedavi yöntemlerinin de gündeme gelebileceğine dikkat çekti.  Akciğer Kanserinden Korunmak İçin 6 Öneri ise şöyle sıralandı:  “Sigara, tütün ürünleri ve alkol gibi kanser yapıcı maddelerden uzak durun. Katran, benzin, boya kimyasalları, asbest vb. maddeleri solumamaya dikkat edin. Hava kirliliği olan yerlerde bulunamamaya özen gösterin. Sağlıklı ve dengeli beslenin. Açık havada düzenli egzersiz yapın. Radyasyondan kaçının”

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.