Ekmek parası için kilometrelerce yol kat ederek Kırıkkale`ye gelen mevsimlik tarım işçileri, hayatlarını kazanmak için kurdukları çadırlarda çocuklarıyla birlikte yaşamlarını sürdürüyor.
Askere gideceğim. Milli Savunma Bakanlığı tarafından ertelendi korona virüs yüzünden. 28 Mayıs'a ertelenmiş. Gelirken hastaneye gittik test yaptılar.
Muayene olduk. Allah'a şükür temiz çıktık” şeklinde konuştu.
Kilometrelerce yol alıyorlar, ekmeklerini kazanmak için çadır hayatı yaşıyorlar. Asırlar öncesinde Orta Asya ve Anadolu'da bir yaşam tarzı olan konar-göçerlik çadır geleneğini sürdürüyorlar. Sadece geçim derdinde olan bu ailelerinden bazıları da Kırıkkale'de bulunuyor.
Balışeyh ilçesinde çadırlarını kuran mevsimlik tarım işçileri, çocuklarıyla birlikte ekmeklerini kazanabilmek için mücadele ediyor. Farklı illerden gelen Adıgüzel ve ve Müjdeci aileleri, tarlada çalışmak için gün sayıyor. İşçilerin çalışma takvimi ise ürünlerin hasat zamanına göre belirleniyor. Ülkenin farklı noktalarında tarım ürünlerinin yetiştirilmesi ve hasadı için alın teri döken mevsimlik tarım işçileri, tüm zorluklara rağmen çalışmaktan mutluluk duyuyor.
"Çadırda yaşayan insanlar bu çileyi bilir" Osmaniye'den özel izinle geldiklerini belirten Salih Adıgüzel, “Balışeyh ilçesine tarım işçiliğine geldik.
Şu günlerde yağmur olsa daha iyi olur. Her zaman yağmur olursa bereketli olur. Tarım işçisiyiz sabah gidiyoruz akşam geliyoruz. 2-3 ay burada kalırız ondan sonra memlekete çekip gidiyoruz.
"Alın teri ile paramızı kazanıyoruz" Çadırda yaşamanın çok zor olduğunu ifade eden Mehmet Adıgüzel de, "Yağmur yağıyor. Geceleri soğuk oluyor bazen sıcak oluyor.
Hayat çok zor çadırda yaşayan insanlar bu çileyi bilir. Çadır içinde oturmayan bir insan bu çadır hayatını bilemez” diye konuştu.
5 tane kardeşim var biri engelli. 40-50 bin lira borcumuz var. Çalışmaya geldik. Çadırda yaşamak güzel bir şey ama diğer bir yanı rezillik. Allah'a şükür hırsızlık yapmıyoruz. Alın teri ile paramızı kazanıyoruz.
Oluşturulma Tarihi: 16 Mayıs 2020, Cumartesi 11:44
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Mevsimlik 'ekmek' mücadelesi
Ekmek parası için kilometrelerce yol kat ederek Kırıkkale`ye gelen mevsimlik tarım işçileri, hayatlarını kazanmak için kurdukları çadırlarda çocuklarıyla birlikte yaşamlarını sürdürüyor.
Askere gideceğim. Milli Savunma Bakanlığı tarafından ertelendi korona virüs yüzünden. 28 Mayıs'a ertelenmiş. Gelirken hastaneye gittik test yaptılar.
Muayene olduk. Allah'a şükür temiz çıktık” şeklinde konuştu.
Kilometrelerce yol alıyorlar, ekmeklerini kazanmak için çadır hayatı yaşıyorlar. Asırlar öncesinde Orta Asya ve Anadolu'da bir yaşam tarzı olan konar-göçerlik çadır geleneğini sürdürüyorlar. Sadece geçim derdinde olan bu ailelerinden bazıları da Kırıkkale'de bulunuyor.
Balışeyh ilçesinde çadırlarını kuran mevsimlik tarım işçileri, çocuklarıyla birlikte ekmeklerini kazanabilmek için mücadele ediyor. Farklı illerden gelen Adıgüzel ve ve Müjdeci aileleri, tarlada çalışmak için gün sayıyor. İşçilerin çalışma takvimi ise ürünlerin hasat zamanına göre belirleniyor. Ülkenin farklı noktalarında tarım ürünlerinin yetiştirilmesi ve hasadı için alın teri döken mevsimlik tarım işçileri, tüm zorluklara rağmen çalışmaktan mutluluk duyuyor.
"Çadırda yaşayan insanlar bu çileyi bilir" Osmaniye'den özel izinle geldiklerini belirten Salih Adıgüzel, “Balışeyh ilçesine tarım işçiliğine geldik.
Şu günlerde yağmur olsa daha iyi olur. Her zaman yağmur olursa bereketli olur. Tarım işçisiyiz sabah gidiyoruz akşam geliyoruz. 2-3 ay burada kalırız ondan sonra memlekete çekip gidiyoruz.
"Alın teri ile paramızı kazanıyoruz" Çadırda yaşamanın çok zor olduğunu ifade eden Mehmet Adıgüzel de, "Yağmur yağıyor. Geceleri soğuk oluyor bazen sıcak oluyor.
Hayat çok zor çadırda yaşayan insanlar bu çileyi bilir. Çadır içinde oturmayan bir insan bu çadır hayatını bilemez” diye konuştu.
5 tane kardeşim var biri engelli. 40-50 bin lira borcumuz var. Çalışmaya geldik. Çadırda yaşamak güzel bir şey ama diğer bir yanı rezillik. Allah'a şükür hırsızlık yapmıyoruz. Alın teri ile paramızı kazanıyoruz.
Oluşturulma Tarihi: 16 Mayıs 2020, Cumartesi 11:44