Yazın balık yenmez diye bir şey yok

ÖZEL HABER: ERHAN KOÇAK
HANGİ BALIK NASIL PİŞİRİLİR?
  Her balığın dönemine uygun pişirme yönteminin olduğunu vurgulayan Hasan Gören, tatlı su balıklarıyla göl balıklarının hafif olması nedeniyle tercih edilebileceğini söyledi. Gören, "Bugünlerde sardalya ve çupranın mangalı, ızgarası çok güzel olur. Taze hamsi, mısır unuyla tavada çok güzel pişer, afiyetle yenir. Buzlu balığın ızgarası, sazanın fırınlaması şahane olur. Yayın tava ya da buğulama harika olur. Sardalyayı ızgara yapmalı. Alabalık en güzel güveçte ve tereyağıyla güzel olur. Sazanı kılçıksız biçimde tavaya atıp pişirmek en doğrusudur" dedi.



 "TEZGÂHLARDA ALICI BEKLİYOR"
Bugünlerde ilçedeki balık pazarında hamsi, istavrit, sardalya, mezgit, çupra, levrek ve somonun yanı sıra tatlı su balıklarından yayın ve sazanlar tezgâhları süslüyor. Gören, çupra ve levreğin kilosunun 50 lira, yerli somonun 35-40 lira, sardalyanın 20 lira, yayının 40 lira, sazan ve sarı balığın kilosunun ise 25 ile 30 lira arasında satışa sunulduğunu söyledi. Gören, balığın günlük gıda olması nedeniyle satış fiyatlarının değişebildiğini sözlerine ekledi. 



 Yenişehir'de ilçe pazarının kurulduğu salı günleri tezgâh açan balıkçılar, vatandaşların balık tüketimiyle ilgili bilgilerinin yanlışlığından yakındılar. Yanlış inancın aksine, balığın yaz aylarında da pekâlâ yenebildiğini belirten balıkçılar, pişirme yönteminin önemine dikkat çektiler.

     Gölyazı'da tuttukları balıkların Bursa'nın ilçelerinde satışını yapan balıkçı Hasan Gören, yaz aylarında sıcakların bastırmasıyla balık yemekten kaçınıldığını söyledi. Yazın av yasağı nedeniyle balık çeşidinin azalmasına rağmen pazarlara çeşidi bol, taze ürünler getirdiklerini anlatan Gören, "Hamsi, istavrit, sardalya, mezgit, çupra, levrek ve somonun yanı sıra tatlı su balıklarından yayın ve sazanlarla tezgâhlarımızı süslüyoruz. Ancak, sıcak günlerde sindiriminin ağır olduğu yanılgısıyla balık yemekten çekiniyorlar. Ayrıca fiyatların yüksekliğini gerekçe gösteriyorlar. Yarım kilo, olsa olsa 1 kilo ancak alabiliyorlar" dedi. 

     İsrail sazanının yanı sıra yayın, sazan, sardalya ve buzlu balık olarak adlandırılan Norveç ithal uskumrusunun alıcı bulduğunu ifade eden Gören, "Vatandaşımız pahalı bulduğu bazı balıklardan uzak duruyor. Bu balıkları satmakta biraz zorluk çekiyoruz" diye konuştu.



"HER BALIĞIN AYRI PİŞİRME YÖNTEMİ VAR"
   Balıkların dönemine uygun pişirilme yöntemlerinin doğru bilinmesi gerektiğini vurgulayan Gören, bu yöntemleri anlatmakta zorlandıklarını dile getirdi. Tatlı su balıklarıyla göl balıklarının hafif olması nedeniyle tercih edilebileceğini anlatan Gören sözlerini şöyle sürdürdü: "Bugünlerde sardalya ve çupranın mangalı, ızgarası çok güzel olur. Taze hamsi, mısır unuyla tavada çok güzel pişer, afiyetle yenir. Buzlu balığın ızgarası, sazanın fırınlaması şahane olur. Yayın tava ya da buğulama harika olur. Sardalyayı ızgara yapmalı. Alabalık en güzel güveçte ve tereyağıyla güzel olur. Sazanı kılçıksız biçimde tavaya atıp pişirmek en doğrusudur. İstenirse sazanların kılçıklarını temizliyoruz."
     Çupra ve levreğin kilosunun 50 lira, yerli somunun kilosunun 40 lira, sardalyanın 20 lira, yayının 40 lira, sazan ve sarı balığın ise 25 ile 30 lira arasında satışa sunulduğunu söyleyen Gören, balığın günlük gıda olması nedeniyle satış fiyatlarının değişebildiğini sözlerine ekledi.