SON DAKİKA
Hava Durumu

EĞİTİM SEN'DEN EŞİT İŞE EŞİT ÜCRET TALEBİ

Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Yenişehir Şubesi'nin basın açıklamasında eğitim öğretim yılının 1'inci dönemi değerlendirilirken, Öğretmenlik Meslek Kanunu da eleştirildi.

Haber Giriş Tarihi: 24.01.2023 11:34
Haber Güncellenme Tarihi: 24.01.2023 11:34
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.yenisehiryorem.com/
EĞİTİM SEN'DEN EŞİT İŞE EŞİT ÜCRET TALEBİ

"SORUNLAR GÜNDEME GELMİYOR"
2022/23 eğitim öğretim yılının ilk yarısında öğretmenlerin, eğitim emekçilerinin çalışma ve yaşam koşullarına ilişkin sorunları Millî Eğitim Bakanlığı’nın yine gündemine gelmediğini belirten Eğitim Sen Yenişehir Şube Başkanı Şafak Ayhan, "Eşit işe eşit ücret ilkesi ise fiilen ortadan kaldırılmıştır" dedi.
 
"KRİTERLER TEKRAR BELİRLENMELİ"
Ayhan, "Eğitim Sen olarak talebimiz Öğretmenlik Meslek Kanunu sonucunda oluşan ücret farklarının 'eşit işe eşit ücret' ilkesi doğrultusunda düzenlenmesi, derece ve kademe gibi kriterler dikkate alınarak en düşük öğretmen maaşının yoksulluk sınırı üzerinde belirlenmesidir" diye konuştu.
 
"SOMUT ÇÖZÜMLER ARANMALIDIR"
Eğitim öğretim yılının 1'inci dönemini değerlendiren Ayhan şunları kaydetti: Yaşanan gelişmeler, MEB’in eğitimin yapısal sorunlarına yönelik somut ve çözüme dayalı politikalar geliştirmek gibi bir derdinin olmadığını göstermiştir. Eğitimin zaten sorunlu olan niteliğinin daha da kötüleştiği bir eğitim sisteminin başarılı olması mümkün değildir."
 
"EŞİTSİZLİK BELİRGİN HALE GELDİ"
Ayhan, sözlerini şöyle tamamladı: "Piyasacı eğitim sistemi, yaşamın her düzeyinde rekabeti, hizmetin bedelini ödemeyi, öğrenci ve velilerin ‘müşteri’ haline getirilmesini hedeflemiş, toplumdaki sınıfsal eşitsizlikleri daha da belirgin hale getirmiştir" dedi.Eğitim Sen Yenişehir Şubesi Başkanı Şafak Ayhan, yaptığı basın açıklamasında yaşanan son gelişmeleri değerlendirdi. Basın açıklamasında eğitim öğretim yılının 1'inci dönemini ele alan Ayhan, ayrıca Öğretmenlik Meslek Kanununu da eleştirdi.
Ayhan basın açıklamasında şunları kaydetti: "Eğitim alanında yaşanan sorunların çözümü için gerekli adımların atılmadığı, eğitime erişimde yaşanan sorunlar başta olmak üzere eğitimde dayatmacı politikaların sürmesi nedeniyle öğrencilerin ve öğretmenlerin mutsuz olduğu, öğretmenlerin esnek, güvencesiz ve angarya çalışmaya zorlandığı, siyasal kadrolaşmanın devam ettiği, eğitim sürecinde farklı dil, kimlik ve inançların dışlandığı, eğitimin zaten sorunlu olan niteliğinin daha da kötüleştiği bir eğitim sisteminin başarılı olması mümkün değildir. Eğitim sisteminde yaşanan sorunların ülkedeki ekonomik, toplumsal ve siyasal alanda yaşanan gelişmelerden ayrı ve bağımsız olmadığı açıktır.

EĞİTİMDE YAŞANAN SORUNLAR ARTMIŞTIR
Türkiye’de eğitim sistemi uzun süredir ciddi sorunlarla karşı karşıya bırakılırken, eğitimin temel sorunlarına yönelik çözümsüzlük politikaları 2022/’23 eğitim öğretim yılının ilk yarısında artarak sürdürülmüştür. Hayata geçirilen uygulamalar eğitimin niteliğinde yaşanan gerilemeyi hızlandırmıştır. Öğretmen açıkları, mülakata ve arşiv araştırmasına dayalı sözleşmeli öğretmenlik ve ücretli öğretmenlik uygulaması, Öğretmenlik Meslek Kanunu ile “eşit işe eşit ücret” uygulamasına son verilmesi, ataması yapılmayan öğretmenler gibi çok sayıda sorun eğitim sisteminin çözüm bekleyen sorunları olarak geçtiğimiz öğretim yılında da varlığını sürdürmüştür. Eğitimde yaşanan ve yapısal hale gelen sorunlar her ne kadar görmezden gelinmeye çalışılsa da eğitim sorunu, ülke ekonomisinde yaşanan sorunların ardından halkın en öncelikli gündemi olmayı sürdürmektedir. Yoksul, emekçi ailelerin çocukları başta olmak üzere kız çocukları ve kırsal kesimde yaşayan çocuklar açısından eğitime erişim konusunda yaşanan sorunlar sürmektedir. Eğitim, herkese eşit koşullarda sunulması gereken temel bir insan hakkı, aynı zamanda devredilemez ve vazgeçilemez kamusal bir haktır. Kamusal eğitimden uzaklaşıldıkça eğitim hakkından eşit koşullarda yararlanma olanağının ortadan kalktığı, eğitime erişim başta olmak üzere, pek çok konuda yeni eşitsizliklerin ortaya çıktığı bilinmektedir. Kamusal eğitimden uzaklaşmanın iki temel sonucu bulunmaktadır: Birincisi, devlet okulu ve özel okullar arasındaki ayrımı, eşitsizliklere yol açacak biçimde derinleştirmektir. İkincisi ise kamusal eğitimin tasfiyesi devlet okullarını da ayrıştırarak zenginle yoksula ayrı ayrı ‘devlet okulu’, hatta aynı devlet okulu içinde gelir durumuna ya da başarı düzeyine göre farklı sınıflar/şubeler oluşturulmasının önü açılmıştır. Piyasacı eğitim sistemi, yaşamın her düzeyinde rekabeti, hizmetin bedelini ödemeyi, öğrenci ve velilerin ‘müşteri’ haline getirilmesini hedeflemiş, toplumdaki sınıfsal eşitsizlikleri daha da belirgin hale getirmiştir."
Basın açıklamasına Emekliler Sendikası Yenişehir Temsilcisi Necip Kahraman ve yönetim kurulu üyeleri de katılarak destek verdiler.
 
 
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.