SON DAKİKA
Hava Durumu

"ÜRÜN PLANLAMASI HEMEN YAPILMALI"

Yeniden Refah Partisi Yenişehir İlçe Başkanı Ümit Yılgın, tarım ve hayvancılığın kronikleşmiş sorunlarının çözümü için vakit geçirilmeden önlem alınmasını istedi.

Haber Giriş Tarihi: 04.10.2021 18:47
Haber Güncellenme Tarihi: 04.10.2021 18:47
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.yenisehiryorem.com/
"ÜRÜN PLANLAMASI HEMEN YAPILMALI"

"ÜRETİCİNİN BORCU GİDEREK ARTIYOR"
Çiftçinin artan girdi maliyetlerinden ve düşük taban fiyatlarından şikâyetçi olduğunu belirten Yeniden Refah Partisi Yenişehir İlçe Başkanı Ümit Yılgın, özellikle mazot ve gübre fiyatlarındaki artışa dikkat çekti. Çiftçinin girdi maliyetlerinin yüzde 100 oranında artış gösterdiğini ifade eden Yılgın, "Buna rağmen ürün fiyatları geçen yılın fiyatları ile aynı kalmış, hatta bazı ürünlerde yarı fiyatına kadar düşmüştür. Düşük ürün fiyatları ve yüksek girdi maliyetleri kıskacında kalan üreticimiz borcunu ödemek şöyle dursun borcuna yeni borçlar eklemiş durumdadır" dedi.

"KÖYLERİ ZİYARET EDİYORUZ"
Yeniden Refah Partisi İlçe Başkanlığı olarak ilçenin genelinde çalışmalarına devam ettiklerini söyleyen Yılgın, köylere yaptıkları ziyaretlerde çiftçi ve hayvancılarla sohbet ederek sorunlarını dinlediklerini vurguladı. Tarım ve hayvancılıkta bir planlamanın olmadığını savunan Yılgın, "Ülkemizde bölgesel olarak hangi üründen ne kadar ekim yapılacağı planlanmadığı gibi, yine hangi üründen ne kadar ekildiğinin de doğru bir şekilde tespit edilmemiş olması bu sektördeki bazı kötü sonuçları sürpriz olmaktan çıkarmaktadır" diye konuştu.



Basın açıklamasıyla tarım ve hayvancılık alanlarındaki sıkıntıları dile getiren Yeniden Refah Partisi Yenişehir İlçe Başkanı Ümit Yılgın, ürün planlamasının şart olduğunu belirtti. Yılgın basın açıklamasında şunları kaydetti:
      Yeniden Refah Partisi İlçe Başkanlığı olarak ilçemiz genelinde çalışmalarımıza devam ediyoruz. Geçtğimiz günlerde kırsal mahallelerimize yaptığımız ziyaretlerde çiftçilerimiz ve hayvancılarımızla hasbihal etme ve sorunlarını dinleme fırsatımız oldu. Genel itibari ile köylümüz artan girdi maliyetlerinden ve düşük taban fiyatlarından muzdarip.

Takip ettiğimiz kadarıyla köylümüzün girdi maliyetleri maalesef %100'ün üzerinde artış göstermiş durumdadır. Özellikle gübre, ilaç ve mazotta meydana gelen yüksek zamlar, ürün maliyetlerini yükseltmiş, buna mukabil ürün fiyatları geçen yılın fiyatları ile aynı kalmış, hatta bazı ürünlerde yarı fiyatına kadar düşmüştür. Düşük ürün fiyatları ve yüksek girdi maliyetleri kıskacında kalan üreticimiz borcunu ödemek şöyle dursun borcuna yeni borçlar eklemiş durumdadır.



Yeniden Refah Partisi olarak yıllardır söylediğimiz gibi sorun sadece artan girdi maliyetlerinde değil, tarım ve hayvancılıkta bir planlamanın olmamasındadır. Ülkemizde bölgesel olarak hangi üründen ne kadar ekim yapılacağı planlanmadığı gibi, yine hangi üründen ne kadar ekildiğinin de doğru bir şekilde tespit edilmemiş olması bu sektördeki bazı kötü sonuçları sürpriz olmaktan çıkarmaktadır. Halbuki ekimi yapılan ürünlerimizin envanteri doğru bir şekilde tespit edilip, istatistik olarak bir rekolte tahmini ile ürün fazlamızıve ürün eksiğimizi ortaya çıkartmak suretiyle bazı önlemler alarak bir takım zararların ortaya çıkması önlenebilir.Yine havza bazlı ürün teşvikleri verilerek bir sonraki yıl dengeli bir şekilde ekim yaptırılabilir.

Maalesef bu konularda hem yerel hem de merkezi hükümet yetkilileri bir çalışma yapmamaktadır. Hayvancılık konusunda da maalesef durum aynıdır. İlçemizdeki et ve süt birlikleri başkanlarımız geçtiğimiz günlerde sektörün içinde bulunduğu durumu ortaya koymuşlardır. Süt üretimi ile ilgili olarak dünya standartları 1 lt. süt ile 1,5 kg yem alınması gerektiğini ortaya koymakta ancak süt konseyinin açıklamış olduğu üretici süt fiyatları bu noktadan çok uzaktadır. Dünya standartlarına göre süt fiyatı en az 4,5 tl olması gerekirken üreticimizin eline geçen rakam 3 tl nin altında kalmıştır. Bu sürdürülebilir bir durum olmaktan uzaktadır. Et fiyatlarındaki durum da bundan farklı değildir. Et birliği başkanımızın yaptığı açıklamaya göre 1 kg etin üretici maliyeti 45 tl iken, 1 kg karkas et 40 tl seviyesindedir. Bu durumda et üreticimiz zarar etmektedir. Korkarım önümüzdeki yıllarda yine damızlık hayvan ve et ithalatları gündeme gelecektir. Çünkü bu durumları ülkemizde periyodik olarak yaşamaya alıştık. Bu sonuçlar gerçekleşmeden yetkilileri önlem almaya davet ediyoruz.



Öte yandan vatandaşlarımızın cebindeki paranın alım gücü hızla düşmektedir. Geçtiğimiz günlerde şöyle bir açıklama yapıldı; 200 TL lik banknot ilk piyasaya çıktığında 130 dolar alım gücüne sahipti (01.01.2009) Bu gün ise aynı banknot 23 dolar seviyesindedir. Sadece bu bile alım gücümüzün ne kadar düştüğünü açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Memurumuzun, emeklimizin, işçimizin maaşları adeta erimiş durumdadır.

Artan kredi kartı ve kredi borçları açık bir şekilde ortadadır. Resmi verilere göre sadece vatandaşların bireysel kredi borçları geçtiğimiz19 yıl içinde 6 milyar tl den 900 milyar tl ye yükselerek tam 150 kat artmıştır. Tabi ki vatandaşımızın cebindeki paranın alım gücünün düşmesi ve yüksek borçlanmadan dolayı esnafımız da zor günler geçirmektedir. 2020 yılında 90.000, 2021 yılının ilk 8 ayı itibari ile60.000, toplamda 150.000 esnafımız kepenk kapatmıştır. Yine geçtiğimiz günlerde ilçemizde esnaf ziyaretleri gerçekleştirdik. Esnafımızın sorunlarını dinledik. Esnafımızın yaşadığı sıkıntılarda elbette pandemi sürecinin büyük etkisi var. Bununla birlikte genel giderlerde ciddi bir şekilde artmış durumdadır. Örneğin; bağ-kur ve sgk primleri, elektrik ve kira fiyatlarındaki ciddi artışlar esnafımızı zor durumda bırakmıştır. Bu süreçte maalesef hükümetten yeterli desteği göremeyen esnafımız ayakta durmakta zorlanmaktadır. Bu destek konusunda ülkemiz ne yazık ki dünyada Meksika ve Arnavutluk İle birlikte 3. sıradadır.

     Biz Yeniden Refah Partisi olarak bütün bu sorunların paylaşımda ve yönetimde adaletin tesis edilmemesinden kaynaklandığını biliyoruz. Devlet, millet ve özel sektör olarak toplam borcumuz 900 milyar doları geçmiş durumdadır. Yıllardır uygulanan "borç, faiz, beton, çimento" ekonomisi yüzünden kaynaklarımız faize, betona harcanmıştır. Bunun yanında "önce millet" anlayışı yerine "önce imtiyazlı holdingler" anlayışı hakim olmuştur. Yüksek geçiş garantili köprüler, otoyollar, yolcu garantili havalimanları bu durumun açık göstergesidir.
Bakınız bu duruma bir örnek vermek gerekirse yapımı tamamlanmakta olan 1915 Çanakkale köprüsü 15 euro geçiş ücreti ve yılda 16.500.000geçiş garantili olarak ihale edilmiştir. Buna mukabil geçtiğimiz yıl feribotlarla karşıya geçen araç sayısı 4.000.000'un altındadır. Bu sayı ikiye katlansa bile yine de garanti edilen rakamın yarısı bile etmemektedir. Yine geçmeyen araçların ücreti, Osmangazi köprüsünde olduğu gibi ,havalimanlarında olduğu gibi 83 milyon vatandaşa fatura edilecektir.

     Hülasa, biz Yeniden Refah Partisi olarak diyoruz ki; borca dayalı ekonomik sistem yerine, milli kaynak paketleri, havuz sistemi ve denkbütçe...
 Önce imtiyazlı holdingler yerine, önce Millet anlayışı, partili yandaş yerine ehliyet, liyakat ve adalet anlayışı.
Bu anlayışlayaptığımız çalışmalarla yapılacak olan ilk seçimlerde milletimizi temsil etmek üzere meclise gireceğimize inancımız tamdır. Tıpkı54. hükümette (Refah-Yol) olduğu gibi memura, işçiye, emekliye hak ettiği zammı vermek ve çiftçimize hayvancımıza girdilerde sübvansiyonve ürünlerinde yüksek taban fiyatı vermek, ekonominin çarklarının yeniden dönmesini sağlamak için canla başla çalışacağız.
Bunun için Yeniden Refah Partisi olarak milletimizden destek bekliyoruz.
      " Milletimiz için biz varız."
 
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.